30 Eylül 2012 Pazar

Cırcır Böcekleri ve Beethoven


İnsanların tek ve en güzel icadı bence müzik. İnsan ruhunun derinliklerine dokunup, sizi (belki de sadece beni) ayrı bir boyuta götürüyor.

Dün akşam  Berlin Filarmoni Orkestrası' nın vermiş olduğu konser son yıllarda beni en çok etkileyen konserdi diyebilirim. Orkestra gecede Schubert' in "Bitmemiş Senfoni" sini, Bottesini' nin "Gran duo Concertante" sini ve son olarak da (the last but not the least) Beethoven' nın "7. Senfoni" sini çaldı.
Bütün bu güzel eserleri dinlemenin keyfi bir yana bu konseri Efes Antik Tiyatro' da dinliyor olmanın verdiği haz bambaşkaydı. Bir yandan o büyülü tınılar kulağımda yankılanırken bir yandan da bundan iki bin yıl önce bu şehirde gezen, yaşayan ve müzik dinleyen insanları gözümün önüne getirmeye çalıştım. Müziğin daha hafif çaldığı anlarda cırcır böceklerinin ve gece kuşlarının da eşlik etmesiyle geçmişe, insanların stola ve togalarla gezdikleri dönemleri hayal etmesi daha kolay oluyordu.
Kısacası hem ruhen hem de zihnen çok tatmin edici bir akşamdı, herkesin klasik müzikten bu kadar keyif almasını (ya da en azından bir kere dinlemesini) dilerim.

Gürer Aykal' ın da dediği gibi "Tanrı bizi Mozart' sız bırakmasın " ...

Not : Bugün Anneciğimin doğum günü. Nice mutlu yıllara anacım benim :)

28 Eylül 2012 Cuma

Salvation


Bugün Efes Antik' de Berlin Filarmoni' nin konserine gideceğim için heyecanlıyım çünkü orkestra şefi Sir Simon Rattle ! Klasik müzik dinlerken ruhumun rahatladığını hissediyorum. Sanki bir şekilde bir an için özgür kalıyorum. İzlenimlerimi yarın paylaşırım.


Dün akşam National Geographic ekim sayısındaki "Blood Ivory" yazısına şöyle bir göz attım ve insanlığımdan utandım. Din, kutsallık ve sözde ilaç üretimi adına geçen yıl 25.000 filin katledildiğini biliyor muydunuz ? Bu alıcıların büyük bir çoğunluğu uzak doğu ülkeleri ve burada refah arttıkça talep de artmakta. Her zaman inandığım bir şey vardır; talep oldukça arz da bir şekilde gerçekleşir. Ne zaman alıcılar cezalandırılmaya başlanırsa işte o zaman bu gereksiz katliam (ki bunun içine kürk ve afrodizyak ürünlerinin ticareti de dahil) sona erer. Önemli olan talebin bitmesidir.

Bu kadar iç karartıcı konu şimdilik yeter, ama yukarıda bahsettiğim yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Sabah keyfim yerine gelsin diye dünden kalan patates kızartmalarını da eklediğim karışık bir omlet yaptım (ama fotoğrafını çekmeden yedim). Bundan sonra uydurukta olsa yaptığım yemeklerin tariflerini verip, fotoğraflarını da paylaşacağım (bir arkadaşımın tavsiyesi !!!).

Şimdi akşam için hazırlanmaya başlamalıyım, ne de olsa  Sir Simon Rattle' la randevum var ...

Not : En üstteki foto küçük balkon-bahçemden bir kesit, umarım beğenmişsinizdir ...

27 Eylül 2012 Perşembe

YİNE MERHABA !!!




Yaklaşık 2 yıl aradan sonra sonunda bir şeyler yazmaya karar verdim.

Nasıl başlasam, neler yazsam diye düşünene kadar bir yerlerden başlamam gerektiğini düşündüm. Muhtemelen ilk başta bu yazıyı sadece birkaç kişi okuyacak, ama olsun kendime güveniyorum. Bu sefer istikrarlı olmaya kararlıyım J

Dün akşam “Julie & Julia” yı seyrediyordum (herhalde onuncu kez filan), işte o zaman insanın hayatında bir amacı olması gerek diye düşündüm. Günlük yapılacak küçük bir şey de olsa, bir amaç bir hedef çok önemli. İnsanı, en azından beni, belirli bir rutinden kurtarıp gerçek hayatı yaşamaya yardımı olacak herhangi bir şey.

Bütün gün bilgisayarın başında aynı işleri yapmaktan bir süre sonra canımın başka bir şey yapmak istememeye başladığını fark ettiğimde gerçekten kendime acıdım …
İnsan ne çabuk tembelliğe alışıyor. Hafta sonu sahilde yürüyüşe çıkmak yada evimizin tam karşısındaki spor salonuna gitmek bile insanın gözünde büyümeye başlıyor.

Ara not (yada itiraf) : İki haftadır spora gitmiyorum, tam da kilo vermeye başlamıştım. Ama masumane bir sebebim var, izindeyim J

İşte tam da bu sebeplerden dolayı her gün ufak tefek bir şeyler karalamaya kararlıyım.

Saat 23:18 itibariyle fotomodellik yapmaya karar veren kumrularımızdan birinin İzmir’in muhteşem gün batışlarından birinin önünde verdiği poz ile yazımı sonlandırıyorum.

İyi uykular …